İsmail Zühdi Efendi, Ordu῾ya bağlı Ünye kazasında dünyaya geldi. Doğum tarihi belli değildir. Genç yaşta, takriben 1750 yıllarında 1 babası Mehmed Kaptan tarafından İstanbul῾a getirildi, ilim tahsili yanında, Ahmed Hıfzı Efendi῾den2 sülüs ve nesih meşk etti. Bu arada Mehmed Emin isimli bir başka hattattan da istifade ederek icazetini ve "Zühdî" mahlasını aldı. İcazeti zamanımıza kadar gelmediğinden hangi tarihte icazetname aldığı bilinmemektedir.3 Kendisinden önce yaşamış ve aynı ismi taşıyan hattat İsmail Zühdî (ö. 1144/1731)῾den ayırt etmek için "Yeni", İkinci" ve Zühdî-i Sâni" olarak da anılmıştır.4
Sultan III. Mustafa devrinde Enderûn-i Hümâyun῾a yazı hocası oldu, vefatına kadar bu görevde kaldı.5 Kırk Mushaf, birçok hilye-i saadet, murakkaa, kıt῾a ve levha yazdı. Bugün, müze ve özel koleksiyonlardaki eserlerinden başka, Eyüp Defterdar῾da Şah Sultan Türbesi῾ndeki celî yazılar,6 Ortaköy sırtlarında talebesinden Şânizâde Atâullah Efendi῾nin yaptırdığı çeşmenin h. 1198/1784 tarihli celî kitabesi7 ile Fatih Nişancı Camii haziresinde h. 1219/1804 tarihli Hatice Hanım mezar taşı kitabesi, İsmail Zühdî῾nin önemli eserlerindendir.
Celîde eski tarza bağlı olan Zühdî Efendi, sülüs ve nesih yazılarında, Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman῾dan sonra harf ve kelimelere zarif bir görünüş kazandırmıştır. Sülüs ve nesih yazılarında Hafız Osman yolunu en güzel şekilde, İsmail Zühdî geliştirmiştir.
Hat sanatı tarihinde İsmail Zühdî Efendi῾nin önemi, özellikle sülüs ve nesih yazıda, Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman῾dan sonra bir atılım gerçekleştirmiş olmasıdır. Kendisinden evvel yaşamış bu iki hattatın eserleri üzerinde uzun süre çalışıp tetkiklerde bulunduktan sonra, beğendiği harf ve kelimeleri seçerek, kendi üslûbunu ortaya koymuştur.8 Fakat sülüs ve nesih yazıda üslûbu Hafız Osman῾a daha yakındır. Elinden tashihsiz harf çıkarmadaki mahareti onu, hattatlar arasında öne çıkaran bir diğer özelliği olmuştur.9 İsmail Zühdî Efendi yazıdaki üslubuyla kendinden sonra gelen hattatları derinden etkilemiştir.
Vakit bulduğunda mesire yerlerine giden İsmail Zühdî Efendi, buralarda boş durmamış ve yazdığı kıtaların altına, mekânın adını da kaydetmiştir. Veliefendi Çayırı, Sâdâbâd, Yedikule Bostanı ve Çeşme Meydanı gibi mahallerin isimlerini belirttiği yazıları bulunmaktadır. Kuş formu şeklinde besmele istifi, yaşadığı devre göre yenilik sayılabilecek terkip ve tertipteki yazısıdır.10
İsmail Zühdî Efendi῾nin yazmış olduğu sülüs nesih bir murakkaa, yıllar sonra 1310 yılı Ramazan῾ında hattat Sami Efendi῾nin eline geçmiştir. Murakkaa üzerinde çalışan Sami Efendi, celî sülüste yeni bir döneme girmiştir.11
Enderundaki yazı hocalığı dolayısıyla imzalarında "Kâtib-i Saray-ı Sultani", "Hâce-i Enderûn-i Hümâyun" sıfatlarını kullanmıştır. 1 Şevval 1221/12 Aralık 1806 tarihinde vefat eden İsmail Zühdî Efendi, Edirnekapı kabristanına defnedilmiştir. Celî sülüs baş taşı ile celî talik ayak taşı kardeşi hattat Mustafa Rakım Efendi tarafından yazılmıştır. Manzum ayaktaşı yine kardeşi tarafından nazmedilmiştir.
İsmail Zûhdi ile alâkalı olarak, merhum Necmeddin Okyay ve merhum Mâcid Ayral birlikte, M. Uğur Derman Bey῾e şu tespitte bulunmuşlardır; "Tashihsiz olarak elinden güzel harf çıkartmakta, İsmail Zûhdi Efendi῾nin geçmiş üstatlar içinde benzeri gelmemiştir."12
Bilinen en meşhur talebesi aynı zamanda kardeşi olan hattat Mustafa Rakım Efendi῾dir.
Dipnotlar
- M. Uğur Derman, "Hattat ismail Zühdî Efendi", Hayat Mecmuası, sy. 49 (27
Kasım 1969), s. 26; a. mlf. "İsmail Zühdü, Yeni" Türkiye Diyanet Vakfı İslâm
Ansiklopedisi (DİA), İstanbul, Türkiye Diyanet Vakfı, 2001, s. 125
- Ahmed Hıfzı Efendi῾nin hayatı için bkz. Mustakimzâde Süleyman Sadedin
Efendi, Tuhfe-i Hattâtîn, İstanbul, Türk Tarih Encümeni Külliyatı, 1928, s.
86-87; Rado, Türk Hattatları, 169; Devhatü῾l-Küttâb, 43; Derman, İKMHS,
203
- İbnülemin, 472; A.Süheyl Ünver. Hattat İsmail Zühdü Efendi, İstanbul 50
San῾at Sever Serisi, 1, 1953, s. 1; Derman, Hayat Mecmuası, sy. 49 (27 Kasım
1969), s. 26; a. mlf., Ä°KMHS, 204; a.mlf., DÄ°A, s. 125; Bu kaynaklardan Son
Hattatlar s. 472῾de ve Derman, İKMHS, 204῾de 1180/1766 yılında icazet
aldığı belirtilmesine rağmen, Derman, DİA, 125῾te bunun zaman olarak
mümkün olamayacağı belirtilmiştir. Zira, belirtilen tarihten üç yıl sonra
1183 tarihinde İsmail Zühdî, kardeşi Mustafa Râkım῾a sülüs-nesih yazıdan
icazet vermiştir; belirtilen tarihte İsmail Zühdî başarılı bir hattattır. Yine M.
Uğur Derman῾ın tespitiyle, en eski eseri 1175/1761 tarihini taşıdığından,
bu tarihten evvel icazet almış olmalıdır.
- Derman, Hayat Mecmuası, 26; a. mlf. DİA, s. 125.
- Derman, Hayat Mecmuası, 26
- Eyüp Şahsultan Türbesi içerisinde bulunan paftalı celî sülüs yazılarla ilgili
bkz. Süleyman Berk, "Eyüpsultan῾da Celî Sülüs Kuşak Yazılar", Tarihi Kültürü
ve Sanatıyla V. Eyüpsultan Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2001, s. 109-110
- Bu çeşme ile ilgili bkz. Affan Egemen, İstanbul῾un Çeşme ve Sebilleri,
İstanbul, Arıtan Yayınları, 1993, s. 780-781; Berk, Hattat Mustafa Rakım
Efendi, 34.
- Ünver, 50 San῾at Sever Serisi, 1; Derman, Hayat Mecmuası, 26
- Derman, DİA, 126; a.mlf. Sabancı Koleksiyonu, 100.
- Topkapı Sarayı Müzesi Güzel Yazılar Bölümü 314/40 numarada olan ve
altın mürekkebiyle işlenen bu yazının tarihi sehven h. 1013/1604 olarak
atılmıştır. Bkz. Derman, Hayat Mecmuası, 26; a. mlf. DİA, 126
- Bu murakkaanın Sami Efendi῾nin eline geçişiyle ilgili daha geniş bilgi için
bkz. M. Uğur Derman, "Hattat Sami Efendi῾nin Diş Kirası", Hayat Tarih
Mecmuası, sy. 12 (Ocak 1969), s. 20-22
- Derman, Ä°KMHS, 204
Kaynak: Hat Sanatı, Tarih Malzeme ve Örnekler, Dr. Süleyman Berk, İSMEK Yayını
|